JUSTIN TIMBERLAKE MODEL OLURSA..VE JULIA STEGNER'İN MUHTEŞEM KIŞ MANZARASI

Justin geçtiğimiz günlerde harika pozlar verdi. Justinciler'e duyurulur... Modelleri aratmayacak bakış ve pozları ile işte karşınızda Justin Timberlake. Ve farklı bir çekimde güzeller güzeli Julia Stegner...

Hedi Slimane karelemiş Justin'i. Sarah Richardson da styling de...

MIY MIY MIY MIY! MİU MİU PRADA

1993 yılında moda sektörüne büyük adımlar atarak giriş yapan Miu Miu, aslında bir nickname yani takma ad. Ne neym demeyin:) Nereden mi gelmiş bu isim? Markanın babası Mario Prada'nın büyük kızı Miuccia Prada'nın kısaltılmış adı MIU MIU. Prada destekli bu marka daha kadınsı daha renkli daha asi bir çizgi çiziyor. Gelin bakın ayakkabılarına bir göz atalım birlikte.

OJE DEYİP GEÇMEYİN TIRNAKLARDA SANAT VAR

TIRNAKLAR! Evet herşey bitti sıra tırnaklara geldi. Zaten size daha önce nasıl fit kalınır bilgilerini vermiştim. Eminim şimdi herkes birbirinden fit, birbirinden model geziyordur ortalıklarda! (?)

Espri yapıyorum arkadaşlar, hepimiz elimizden geleni yapıyoruz en azından yediklerimizden kesiyoruz. Ne yapalım artık ne kadar kilo verebiliyorsak onunla mutlu olalım diyoruz. E tabi işin başı sağlık. Sağlığımız iyi olduğu sürece daha da iyisini yapmak için spordan da faydalanmalıyız. 

Kendimize çeki düzen verdikten sonra "tırmaklar"ı konu edelim dedim. Ojelere tam anlamı ile bayılıyorum. Ojesiz tırnak etrafımda görmek istemiyorum. Hele hele bakımsız tırnaklar. Çok emek istemiyor. Bir tırnak makası ve el-tırnak kremi aslında. Törpüleyip şekil verdikten sonra sıra onları boyamaya geliyor. Nedir günlük kullanılan renkler. Ten renkleri, süt beyazı, uçuk pembe, bordo bilindik renkler. Bilindik diyoruz ama bir bordonun, bir açık kahverenginin asaleti de hiçbir renkte yok. Ama gelin görün ki millet kendini aşmaya devam ediyor. E siz niye  geri kalasınız ki?

Haydi nail art yapıyoruz:) Yani tırnakları bir tablo  gibi boyuyoruz yada en basitinden bildiğimiz french boyama tekniğini farklı renklerde yapıyoruz.Bakınız kendini aşan arkadaşlar neler neler yapmış. 

Benim favorim siyah beyaz renkleri, zebra desenleri veya leopar desenleri. Ya da trend renk olan lacivert ama ne lacivert bakınız...

MODEL FİZİĞİNE NASIL SAHİP OLUNUR?

Bu kadınlar ne yapıyor da böyle fit böyle alımlı böyle hatlı vücuda sahipler biliyor musunuz? Tam da zamanı geldi, hazır kışa da giriyoruz! "Neden olmasın?" "Ya çıkarsa?" sözleri ne kadar da anlamlı geliyor!


Tamam kabul ediyorum ben de izlemeyi çok keyifli buluyorum Victoria's Secret Show'u ama şunu da söylemeliyim ki yılın en sevmediğim dönemi bu şov zamanı! Tamam başarılı bir şov. 235 bin güzel hatun sanki boyları az uzunmuş gibi çıkmış podyuma bana doğru üstüme üstüme yürüyor, ama yeter bu kadar şaşaaa.

Peki biz neden onlar gibi görünemeyelim? Sorarım size.. (Sizden önce kendime sordum cevabımı buldum sanırım:))

Bakın ben bu işin içinde biri olarak (model değilim fotoğraflarımdan anlaşılacağı gibi.. yani eşimin ve benim yaptığım iş bu kadar güzel insan içinde geçiyor..) size birkaç sır vereceğim. Sıkı sıkı dinleyin beni; (bu arada kurallardan sadece bir tanesini bile uygularsanız zayıflamanıza çok yardımcı olacaktır)


Ayrıca kendinizi çok iyi hissedeceğinize emin olabilirsiniz. Baksanıza böyle renkli renkli ciciler içinde, hayat dolu bir aksiyon içindeyken nasıl mutsuz olabilirsiniz ki? Bu arada spor için gerekirse t-shirtlerinizi yırtın, trendy hale getirin. Dar birşeyler giyin ki vücudunuzdaki fazlalıkları keşfedin çıplak gözle görün. Sonra bakın bu dar kıyafetler nasıl yakışacak size! Şimdiden heyecanlandırmıyor mu sizi?

Kural 1: AVUÇ İÇİ KURALI

Avcunuzun içini geçmeyecek kadar yerseniz kilo verirsiniz. Avucunuzun tamamında şeker, çikolata olmasın! Yemek dediğimiz ev yemeği dediğimiz yiyecekler olsun ve bunun yanında istediğiniz kadar yeşillik, salata, domates ..

Kural 2: AKŞAM SAAT 19:00 KURALI

Akşam saat 19:00 oldu mu ağzımızı kapatıyoruz. Ve bizi oyalayacak uğraşlar bulup kendimizi yiyeceklerden uzaklaştırıyoruz. Çok canınız birşeyler isterse meyva, yoğurt, badem atıştırabiliriz.

Kural 3: VÜCUDUNU ÇALIŞTIR KURALI

Vücudumuzu çalıştıracağız. Az yemekle olmuyor bu iş bunu gayet iyi biliyoruz. En az bir gün arayla sadece 20 dakika aşağıdaki hareketleri 10 tekrardan başlayarak yapabiliriz. Çalıştırın arkadaşlar kaslarınızı yarın bir gün yaşlılık var, hastalık var...

Kural 4: GÜZEL ARKADAŞLAR EDİN KURALI

Bu kural sizi motive edecek en güzel kural. İçinizdeki hırsı tavan seviyesine çıkaracak ve zayıflamak için motive olacaksınız. Etrafınızda kilosuna dikkat eden mutlaka birileri vardır. Hatta ve hatta artık sosyal medyada daha fazla zaman harcıyorsunuz. İnstagramdan fitbody gibi kelimelerle arama yapıp kendinizi dünyanın bir ucundan hiç tanımadığınız ama vücudunu ve stilini beğendiğiniz birkaç arkadaş edinin. Onların günlük yaşamlarına ait fotoğrafları bu işi nasıl becerdiklerini en iyi anlatan görseller olacak. Bu arada lütfen bayanlar bayanları, baylar bayları arayıp eklesin. Buradaki amacımız örnek bir vücut hattı görmek ve "aynı vücuda nasıl sahip olabilirim" den yola çıkarak seçtiğiniz kişinin vücuduna yakın bir sonuç elde etmek!

Kural 5: BOL SU İÇME VE TARTIYA ÇIKMAYIN KURALI

Bol bol suyun kimseye zararı olmuyor. Yararı var... Neymiş SU İÇİYORMUŞUZ.
Bahsettiğimiz kuralları veya sadece kurallardan bir tanesini uygularken tartıya çıkmayın SAKIN! Ben bunu takıntılı gibi her sabah ve akşam yaptım, tüm motivasyonum gidiyor. Sabah düşük bir kilodayken akşama doğru tartıldığımda 2 kilo almış olduğumu görünce tüm yaptıklarım boşuna sanıyorum. Halbuki gerçek öyle değil! İçtiğiniz su vb. detaylar sizin gün içinde farklı kilolarda olmanıza sebep oluyor. Tartı işini haftada 1' e indiriyoruz ve sadece SABAHLARI TARTILIYORUZ.

Ve bayanlar için son bir öneri; kendinizi profesyonel bir model hissetmeniz için Victoria's Secret mağazalarına uğrayın, kendinizden geçeceğiniz kokulardaki vücut kremlerinden, duş jellerinden ve kokularından satın alın. Zaten çok da pahalı değiller. Yurt dışına yakınlarda çıkacaksınız bu alışverişinizi toplu ve ekonomik yapın derim. Önerim tabi ki İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki ATÜ Duty Free mağazaları olacak. Konsept Victoria's Secret mağazasını da gezmiş ve görmüş olursunuz.

6 ERKEK TİPİ

Kadınların Katlanamadığı  6 Erkek Tipi...

Yoksa Siz de Onlardan mısınız?

  

Hepimiz  kadın-erkek  hayatla ilgili bazı şeylere katlanamayız hatta nefret ederiz.

Kadınların, özellikle erkeklerle ilgili dedikoduları hiç bitmez. Devamlı flört ettikleri erkek arkadaşlarını veya eşlerini eleştirir dururlar. İşte yüzyılların sonunda ortaya  çıkan bazı gerçekler!

Ve karşınızda “Kadınların katlanamadığı erkek tipleri”

Bence bu yazıyı mutlaka sonuna kadar okuyun ve asla bu kategorilere girmeyin. Çünkü gerçekten aşağıdaki tiplerden biz bayanlar nefret ediyoruz!

Peki ne tip erkekler bunlar;

1- Erkek Güzeli- İşte nefret edilmede ödül alacak bir tip! Bu adam bir kadının gün içinde aynaya baktığından daha çok aynaya bakar ve bu tip erkekler kendilerini mükemmelliğin otoritesiymiş gibi düşünürler. Hep eski aşklarının ne kadar hoş bir hatun olduğundan bahsederler.  Devamlı kendileri hakkında konuşur ve hatta yalnızken bile nasıl hava atacaklarını düşünürler: “bugün o’na şöyle mi baksam, hımm evet sağ kaşımı kaldırıyım yahu, daha hoş oluyorum” gibi.. Bir de her konuda tam bilgiye sahiptirler. Mekan zaman ne olursa olsun her şeyi yapmaya hakları vardır.

Uyarı: Kadınlar kendilerini sürekli öven ve kendinden bahseden erkeklere gıcık kaparlar! Gıcık kapmak ifadesi çok basit oldu ama öyle ne diyeyim yani...

2- Gevezeler- Bu erkekler rahatlıkla adından da anlaşılacağı gibi bir bayandan bile daha çok konuşur ve resmen kafa şişirirler. Yani onlar için her saniye onların sesi çıkmalı. Sessizliğe katlanamazlar. Saçmalamaya kadar gider muhabbetin sonu. Yeter ki konuşsun adam. Kadınlar, işte bu her konuda fikri olan, yerli yersiz konuşan, ne zaman susacağını bilemeyen erkeklere illet olurlar.

Uyarı: E be adam bi sus. Bırak da biraz kadın konuşsun!

3- İltifatçılar- İnsanın sinirini bozan, bayanların iyi niyetinden,sabrından yararlanan tipler. Kötü bir kokunun insanı takip etmesi gibi bir şeydir bu tip erkekler. Devamlı bayanlara iltifat ederler. Zamanlı zamansız kadının karşısına çıkar, telefonla arar ve buluşmak için gün ister. Her yapılan olayı büyütür “Sen harikasın. Nasıl bir kadınsın sen! Gözlerin inanılmaz” hatta mahalle arasında bıçkın delikanlıların laf atma yöntemlerinden yararlanıp “Siz gerçek misiniz?” gibi iltifat sınırlarını zorlayan cümleler kurarlar. Yani kadının ayak parmağından bile iltifat payı çıkarır kendine.

Uyarı: Fazla iltifat edip durmayın, ölçüyü kaçırmayın yahu..

4- Patavatsızlar- Şakacılığının altına sığınıp şak şak her lafı söyleyen erkek tipleri. Direkt düşündüklerini söylerler bayanların yüzlerine. Ve bu tip erkeklere bu huylarının kötü bir davranış olduğu söylenildiğinde hiç umursamazlar bile. Bir de üste çıkarlar “yahu gerçek bu ne yapıyım ben dürüst adamım"diye…

Uyarı: Bayan erkek konulara farklı yaklaşır. Fikrini söylemeden önce elekten bir geçir!

5- Boş Adamlar- Bu adamlar süper! İşten geldikten sonra bütün gün televizyon karşısında oturur, maç izler, video oyunları oynar ve devamlı birşeyler atıştırırlar… Ohh değmeyin keyfine adamın.

Uyarı: Kadınlar hep bir amaçları olan erkekleri sever.. Kalk hareketlen biraz! Amacın ne ayrılmak mı?

6- Hanım Evlatları- Bunları da ben anlamış değilim. Yani ne gerek var o kadar kırılıp dökülmeyeJ . Kibarlığın sınırını aştığınız anda kadınların nefret ettiği bir erkek tipi olursunuz. Bazı erkekler bir bayan gibi hassas ve kendi kararlarını alamayacak kadar öz güven sahibi değillerdir. Hareketlerine bile yansır bu yumuşaklık. Bu tipler belli bir kadın etrafında yoğunlaşır ve çok soru sorarlar. Devamlı rica cümleleri kullanır ve öneri isterler.

Uyarı: Kadınlar yüksek kararlığı olan, cesaretli tipleri sever! Sesini inceltme yahu, gürle işte!

UGG TASARIMI MI DEDİNİZ?

Geçen yazılarımda bahsettim bu Ugglar oldukça popüler son 5 yıldır. Bu yıl da rengarek çeşitleri ile ayaklarımızı sıcacık tutacak. Peki giydiğiniz Ugg botlarınız için 'keşke şu boru görüntüsünden biraz uzaklaşsa' dediğiniz oluyor mu? Benim oluyor... İşte size bir alternatif fikir. Ugg'unuzu hiç tasarlattınız mı?

Instagram hesabımdan uggdesignbyNazlı ile tanıştım. Çalışmalarına göz attığımda gözlerimi alamadım ve takibe başladım. Yalnız o kadar çekici tasarımlar var ki. Sıradan klasik bir Ugg'u pırıl pırıl parlayan adeta ışık saçan şık bir bot haline dönüştürmüş Nazlı hanım. Hemen iletişime geçtim tabi. Bir gidip bakalım bu işe nasıl başlamış dedim. 

Nazlı hanımı evinde ziyaret ettim. Yalnız beni bir sürpriz bekliyordu. Nazlı hanımın bebeği Ela kapıda beni babaannesiyle karşıladı. Üç tane gülen yüzü görünce günün güzel ve iyi geçmemesi imkansız... Önce güzel bebeğimiz Ela'yı mıncıkladıktan sonra sohbetimize koyulduk. Bakın Nazlı hanım bu işe nasıl başlamış. 

Nazlı Dülger. 4 aylık bir bebeği var. Aslında İnsan Kaynakları Uzmanı. Ela doğunca biraz işe ara vermiş. Bu arada koyulmuş bu işe. Öncelikle hem anne hem de yaratıcı bir iş kadını...

E.Y: Nazlı diyeceğim, çünkü beni çok içten bir şekilde karşıladınız ve zaten Ela'yı gördükten sonra ben koptum:) Evet Nazlıcığım bu işe başlamaya nasıl karar verdin ve aklına bu fikir nereden geldi?

Nazlı: Üç hafta önce bir Ugg siparişi verdim bu işi yapan birine. Ugglarım geldiğinde ben bu işi yapabilirim dedim. İlk tasarımımı arkadaşıma yaptım. Çok beğendi ve daha sonra bu işi ticari anlamda yapmaya karar verdim. 

E.Y: İlk yaptığın tasarım Ugg'dan sonra kaç adet sipariş aldın?

Nazlı: Şimdiye kadar 40 siparişimi teslim ettim.

E.Y: Tasarımlara nasıl karar veriyorsun? İnternetten esinleniyorsundur mutlaka?

Nazlı: İnternetten bakıyorum, ya da kişiler istedikleri tasarımları mail olarak atıyorlar bana. Bende yapıyorum. Gördüğünüz siyah incili modeli müşterimin isteği üzerine yaptım mesela..

E.Y: Peki sana nasıl ulaşıyorlar? Sadece instagram hesabın üzerinden sipariş alıyorsun. Web sayfası veya blog açmayı planlıyor musun?

Nazlı: Evet en yakın zamanda düşünüyorum. Talepler çoğalıyor. İnstagram hesabı olmayanların bu yönde talepleri var:)

E.Y: Ünlü isimlere de tasarlıyorsun. Bu harika. Kısa zamanda büyük iş derim ben buna.

Nazlı: Evet ilk Ece Erken'e bir tane tasarladım. Umarım beğenir bu arada:) Ben sayfasına yazdım aslında size bir Ugg tasarlayacağım diye. O da kabul etti ve çok mutlu oldum. E harflerini kullandım. Siyah Ugg üzerinde parlak E harfleri harika duruyor. Bir de Elif hanıma size gönderdim tabi...

E.Y: Ben bayıldım bunlara ben de istiyorum ama tabi ki aynısı olmasın siyah üzeri farklı bir tasarım olsun mesela. (Bu arada Ela bebeğin hıçkırığı tuttu çok şeker yahu.) Peki malzemeleri nereden temin ediyorsun ve neler kullanıyorsun süslemek için?

Nazlı: Eminönü'nden tabi ki. Kumaşlar, zımbalar, taşlar, inciler, zincirler. Ama en popüler zımbalı ve taşlı modeller.

E.Y: Ela sana izin veriyor mu peki? Oldukça gayretli bir iş ve zamanını alıyordur kesin. Bu küçükler de yoksa onun mu?

Nazlı: Evet ona yaptım... Ela uslu bir bebek. Bana çok yardımcı oluyor bu konuda. Kayınvalidem ile aynı apartmanda oturduğumuz için benim en büyük yardımcım annem diyebilirim. Anneye ve kızlara, anneye ve oğullara da siparişler geliyor:) Onlara da yapıyorum ayrıca.

E.Y: Seni en çok zorlayan model hangisi oluyor peki?

Nazlı: İncili modeller.

E.Y: İnci daha çok hangi renk Ugg'da kullanılıyor?

Nazlı: Beyaz, açık kem. Harika duruyor.

E.Y: Eşine bu işi yapmaya karar verdiğinde tepkisi ne oldu? Başaracağına inandı mı?

Nazlı: (Gülüyoruz ve kahkaha atıyoruz) İlk başta yap da görelim dedi. Ama daha sonra beni destekledi ve bu işin iyi gitmesi için elinden gelen özveriyi gösterdi. 

E.Y: 3 haftada bu kadar ilerledin. Siparişler gitgide artacak. Ne yapmayı planlıyorsun? Gelecekte bir atölye açmayı planlıyor musun?

Nazlı: Evet duruma göre bu da gündeme gelecek tabi. Öyle böyle diyerek bana destek olacak kişiler de gerekecek.

E.Y: Yurt dışı siparişleriniz de olmuş...

Nazlı: Evet Paris, Londra, Azerbeycan oldu. Altın sarılı full incili modeller yolladım onlara. DHL, PTT kurye ile çalışıyorum. Hiç sıkıntı yaşamadım.

E.Y: En çok tercih edilen renkler?

Nazlı: Fuşya, kestane, siyah renkler çok gidiyor. 

Bu keyifli sohbet için çok teşekkür ediyorum Nazlı hanıma, annesine ve minik Ela'ya. Bizi çok güzel ağırladılar. Çaylar, kekler, sandviçler. Bir de sözü aldık Allah izin verirse bebeğim olursa Ugg botları Nazlı hanımdan gelecek... 

İTİRAF EDİYORUM "ÇANTA MERAKIMDAN BIKTIM"

Bir kadını mutlu edecek iki şey nedir? Ben sordum ben cevap veriyorum : ayakkabı ve çanta. Nedense eşim beni Ayakkabı ve Çanta Canavarı olarak görüyor:) Bak bak acaba neden?

Biz kadınlar neden bu ikiliyi görünce dayanamıyor "Bu modelin bir de kahverengini alsam iyi olur" modunda geziyoruz? Cebimizde beş kuruş olmasa bile bir kadının her zaman kendine layık gördüğü ayakkabı ve çantayı alma potansiyelinin olduğunu biliyor muydunuz? Ben biliyorum.Gelelim özlü sözlerime;

Bir kadına en güzel hediyedir ona beğendiği ayakkabı veya çantayı hediye etmek.

Ayakkabıdır en kötü zamanında bile ayaklarını sarmalayan, ayaklarını yerden kesen:)

Şefkatli bir omuz bulamadığında Çanta'dır omzunda hep hissetiğin. (zaman zaman boyun fıtığına yol açsa da)

Çanta'dır en ihtiyaç duyduğun malzemeleri sana her daim muhafaza eden

Bunlar tabi ki çantayı ve ayakkabıyı sempatik gösteren bahaneler. Bu arada Celine markasının çantaları bu kadar mı güzel olur yahu? Zaten oldukça popüler bildiğiniz gibi. Hadi tekrar göz atalım modellerine;