22 Temmuz 2014

İÇİMDEN BİRŞEY YAPMAK GELMİYOR GÜNÜ

Hadi ilan edin! Hani bazı günler elinizi vücudunuzu hareket ettirmek istemediğiniz hatta ve hatta beyninizi bile düşünerek meşgul etmek istemediğiniz, bıraksınlar sizi 3 gün hiçbirşey yapmadan durarım dediğiniz günler vardır ya, işte bu günleri "İçimden birşey yapmak gelmiyor" diye ifade ederiz.


Bu günlerde işte tam bu moddayım. Moral düşük, enerjim her an tükenebilir, kimse ile ne tartışacak ne de bir şeyin savaşını verecek durumdayım. (Tabi her kadının ayın belirli dönemlerinde bu günleri yaşadığını biliyoruz ama bu bahsettiğim bu zamanlar dışındaki zamanlar...) Özel dönemleriniz dışında yaşadığınız bu minik depresif süreç biraz da sizi dinlendiriyor açıkçası.
 
Ne saçıma fön, ne yüzüme makyaj, ne mutfakta yemek, ne evde temizlik, ne bir oda dolusu ütü umrumda oluyor. Sanırım yaş ile birlikte sorumluluklar arttıkça bu 3 günlük süreç gitgide artabiliyor:) Annemden biliyorum bazen tüm gün bu modda hareket ediyor. E yaş gelmiş 56 lara, hayatın ağırlığı artmış, senin de ona dayanabilme gücün zorlanıyor da zorlanıyor.

Hayatın 30'dan sonra sana layık gördüğü ile yaşamak zorunda olman, problemlere her daim hazırlıklı olman ve onlara anlık çözümler getirmek zorunda olman seni yoruyor. Sadece kendinle ilgili değil, eşinle, çocuğunla, kardeşinle, annenle, babanla, iş hayatınla, iş arkadaşlarınla, komşunla ilgili ilişkileri derleyip toparlamak senin görevin. Gün geçtikçe bir bakmışsın çevrende problemlerden oluşmuş bir yığın insan ve ilişki olmuş. Tek tek ayıklayıp dur bakalım.
 
Hazırlıklı olmanı beklemez hayat hiçbirşey için, pat diye çıkarıverir karşına, hem de hiç göz yaşına bakmadan ve acımadan. E sen de acımasını bekleme zaten. Hayat bu bir karakteri yok ki. Karaktersiz şey!
 
 
Bal gibi kabul edersin sana sunduklarını ister yaşarsın ister yaşamazsın isterse de zorla yaşamak zorunda kalırsın.
 
İşte bu kadar kendini bilmez bir hayatta yaşadıklarınız için hayata küsmeyin. Onun ağzı dili kulağı yok ki. Aklı yok ki. Düşünemez, ne iyi ne kötü bilemez. O sadece ona sun denileni sunar. Biraz senin verdiklerine bakar hayata dair, biraz da önceden yazılmışa bakar senin adına. Ortaya öyle karışık işte. İster keyfini çıkar ister ters düz et  sana kalmış.  
 
Yani diyorum ki hayatı çok da kafaya takacak şey yok aslında. Kafaya takman gereken tek şey kendi sorumluluğun, yani kendinizsiniz! Kendimiziz. E hadi o zaman bana müsade ben biraz daha elimi kolumu kaldırmayayım...
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder