13 Temmuz 2015

KUAFÖRLERE BİR KAÇ MÜŞTERİ ÖNERİSİ

"Kuaföre gideceğim, gidiyorum, kuafördeyim..." cümleleri biz kadınları nasıl da mutlu ediyor. Yalnız sıra "kuaförden çıktım" a gelince aynı hisleri yaşayamıyoruz. Tabi her kuaför için aynı şeyleri söyleyemeyiz lakin o kadar çok etrafta sık rastladığımız bir tablodur ki bu  "mutsuzluk tablosu" yine ofiste bugün konusu olduğu için yazmadan geçemeyeceğim.
 
Şimdi bu kız kuaförden çıkmış mutsuz ki bu yazıyı yazıyor diye düşünmeyin. Kuaföre gitmeyeli 6 ay olmuştur.:) Arkadaşlar saçımı ben kendim boyarım. Tabi ki çok büyük değişiklikler yapacaksam kuaförün yolunu tutarım. Ama onun dışında fön de dahil kuaföre gitmeyi pek tercih etmem. Neden mi? İşte biz kadınların kuafördeki sıkıntıları; sevgili kuaför arkadaşlar lütfen bunları yapmayınız;
 
 
1- Saçlarım gür... (ki eskisi kadar da değil artık.) Gittiğim kuaför işi çabuk bitsin diye diğer kuaför arkadaşını çağırıp 2 kişinin kafamda 2 fön makinası ile beynimi rahatsız etmesi ve ekstra vücuduma elektrik akımını yaklaştırması hiç mi hiç hoşuma gitmiyor. Saçımı biri sağdan diğeri soldan istedikleri gibi çekiştirmeleri hoşuma gitmiyor ve kimsenin de hoşuna gitmez sevgili kuaför arkadaşlar. Yapanlar varsa bence müşteri kaybınızın sebeplerinden biri bu. Ben de ilk başta sessiz kalırım bu duruma aman ayıp olur düşüncesiyle ama ne mümkün dayanmak... sen sustukça adam çekiyor da çekiyor o saçı... Düzleştireceğim diye odaklanmış senin canın mı acıyor umrunda değil...
 
 
 
2- Kuru fön nedir allahaşkına! Kuru saç nemlendirilmeden kuru mu fönlenir? Saç zaten yaptığımız işlemlerden  kurumuş zarar görmüş. Bu yazıyı okuyan kadınların çoğu zaten google dan saç bakımı sözcüklerini aratarak gelmiştir. Yani bu demek ki saçları nasıl nemlendiririz derdindeyken sen benim saçımı neden daha fazla kurutursun hem de makinayı takmışsın 5'e... son gücündeki ısıyla. Bir de sen bunun nedenini sorduğunda mutlaka bilimsel bir açıklama yapılır size:) "Ablacım, hanımefendi bakın şimdi saçın yapısındaki ......bilmem neler .. bilmem neden dolayı.. yani bu kuru fön daha az zarar veriyor saça.." şeklinde noktalanır o konuşma.
 
 
3- Saçı kestirmek istersin. Kuaförün direct olumsuz suratı "Bu saçı kim kesti" sorusu çıkagelir karşınıza. "Baytar" diyesim gelir, "Ne ile kesmiş bunu" sorusuna da "bahçe makası" diyeceğim bir gün. Ne kesecek arkadaşım. Senin meslektaşın senin kullandığın makasla kesti işte. Yok efendim mutlaka o kesim beğenilmez. Fark yaratacak ya yeni bir yorum katacak ya saç dünyasına. Yok kardeşim sen fark yaratma sen dediğimi istediğimi yap yeter. Al sana kesim örneği de getirdim. Yorumun varsa olur olmaz tabi ki söyle ama lütfen mevcut saçımı ELEŞTİRME!
 
 
 
4- Ben buraya arkadaşlık kurmaya gelmedim. "Ne iş yapıyorsun, nerede oturuyorsun? kaç yaşındasın? genç gösteriyorsunuz.." gibi cümleleri de sarfetmeye hiç gerek yok. Ben yakınlık izini verirsem kurarım zaten. Hele size yeni başlayan birini vermişlerse mesleğine allah bitmez o sorular. Mesleğe yeni başlamanın verdiği kendini gösterme heyecanı ile saçınızı tararken arkadaş bir o taraf atar bir bu tarafa. Papaz gibi olursunuz. Aynada kendimi böyle görmek istemiyorum ben. Tamam föne boyaya hazırlıyorsun da neden bu şekilde beni iğrençleştiriyorsun?
 
 
 
5- Boyatmak istediğin rengi gösterirsin adam / kadın  kuaför "tamam harika olacak" mesajları veren bir kamyon laf söyler. Renk bir çıkar bambaşka bir ton. E ne bu??? Yoo yooo çok güzel oldu, tam istediğiniz gibi.. hhhahhaa.. Ya bırak da ben karar veriyim olup olmadığına. Saç benim değil mi kardeşim ??? Sen 2 defa işlem yapma zamanını alacak yorulacaksın diye niye beni ikna etmeye çalışıyorsun? Ayrıca bir kere de yapsana şu işi. Saçıma 10 defa işlem yaptırmak zorunda mıyım?
 
6- Saçınıza bakım olarak ne kullanıyorsunuz? İşte son can alıcı soru. wawwww büyük soru.. ne bilmişlik sorusudur bu. "wuuu ne kadar deneyimli bu kuaför" diye düşünmediğimiz kesin. Yahu çalışan bir kadınım ben elim ayağım tutuyor. Biraz üzerime başıma bakarsan zaten az çok bakımlı olduğumu anlarsın zaten. Tabi ki bir şeyler yapıyorum. Markete falan da giderim inanır mısın? hahaha.. Ya tabi ki bakım yapıyorum. En azından günlük kullanılan markaların bile maskeleri, bir ton nemlendiricileri var. Onlardan da kullanıyorum. Onu da bırak sana bu işi öğreten bu işin babası Loreal Professional serim de var evde... Naber??? kuruyor işte saç bu. Satın almak istesem ürünü sorarım zaten size. Diziyorsunuz çünkü önüme "al,al,al" diye...
 
 
Son olarak "Saçınız mı dökülüyor?" (tabi bu soru kafanıza atılan uzun bakışlar sonrası gelir..) adamın surat gayet nanedir...  Dökülse bile bunu farkettiğini söylemen benim canımı sıkmaktan başka bir işe yaramaz! hayırdır saç mı çıkartcaksın? Kör müyüz biz evde kendimize bakmıyor muyuz aynamız yok mu?
 
Evet neden kuaföre çok sık gitmediğim anlaşılmıştır herhalde. Tüm bu nezaketten uzak olan hareketlere karşı kuaföre gitmiyorum arkadaşlar. Yani mutlu olacağım diye mutsuz çıkacağım bir yere gitmiyorum. Bir kaç sevdiğim dostumuz var, onlar da beni tanır, zaten çok görgülü insanlar, gidersem onlara giderim. Onun dışında yeni hevesler aramaya gerek yok.
 
Herkesin duygularına tercüman olduğumu düşünüyorum:)
Umarım ilgili kişiler de bu yazıya denk gelir ve okur.
 
Çook sevgiler,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder